Entelektüel olmak ve entelektüel özentisi olmak arasında çok büyük farklar vardır.
Entelektüel olan bir insan genellikle öyle doğmuştur . Entelektüel özentisi , ancak toplumun benimsenmemiş üyeleri tarafından oluşur . Entelektüel insanı açıkçası kimse sevmez . O konuyu çok boyutlu düşünebildiği için , madalyonun diğer yüzüne de önüne baktığı gibi bakabildiği için kavramları daha soyut somut olarak ele alır . Mesela komik görmediği bir şey için gülmez veya şarabı ılık diye garsonuna hakaret etmez . Dediğim gibi entelektüel olan bir insanı kimse saymaz ancak ve ancak saygı duyarlar . Çünkü bu insanlar doğuştan belli bir kalibrede var olurlar ve çıtaları daima yüksektir . Entelektüel olma özentisi olan insanlar iste kısaca senin - benim '' sonradan görme '' dediğimiz insanlardır . Bu tür insanlar dediğim gibi toplumda yer sahibi olamamış kişilerdir . Adeta içinde bulunduğu imparatorluğun köleliğinden kaçınarak yeni bir imparatorluk kurma çabasına giren kişilerdir . Bu arada daima kaybeden bir imparatorluktur .
Bu insanlar iyiyi çok iyi kötüyü çok kötü severler . Günümüz ile bağlantıları entelektüellerden bile daha kopuktur . Komik olana gülmezler . Akıllı insanı sevmezler hatta insanoğlunun hayatına değer vermezler . Adeta bir imparator gibi görürler kendilerini . İşin iyi kısmına gelecek olursak dediğimiz gibi entelektüel gibi onları da kimse sevmez ama asla saygı duyulmazlar . Çünkü yaptıkları iş biz halkın '' onların gözünde : Aşağılıklar'ın '' gözünde hoş karşılanmaz onların yegane amacı orijinalin peşinden gitmektir . Dediğim gibi ne sevilir ne saygı duyulurlar . Hatta kendini geliştiren her insan bakımından komik duruma düşürülürler . Toplumunu sevmek zorunda olmayabilirsin ancak onlarla yaşamaya mecbursun . Eleştirmelerinle insanları küçümseyeceğine , verdikleri emeğe gözlerini düşüreceğine onlara yardım et ki saygı duyulasın . Çünkü genç bir bireyin gözünde sadece bastırılmış kişiliksizlik duygusunun altında yatan küçük samimi bir çocuksun . .
